KENT HAVASI | YENİ NESİL ŞEHİR REHBERİ
Arkadaşlar merhaba bu gün size Akvaryum balıklarından kuyruk erimesi hastalığının tedavisini anlatmaya çalışacağım. Bu hastalık akvaryumun suyunun bakımsız ve pis olmasından kaynaklanır. Yada sitrese giren balıkta görülür. Belirtileri kuyruk erimeye ve ağızda beyaz şeyler oluşur. Sitresden yemek yemeyen balıkta kuyruk erimesi başlar. Bulaşıcı olduğundan tek olduğu bir akvaryum da tedavi edilmelidir. Bezende hasta bir balığın akvaryuma eklenmesiyle tüm akvaryuma yayılır. Bu yüzden balık alırken dikkat edilmelidir. Bazende balık kavgaları sonucu ortaya çıkar. Tedavi için ilk olarak hasta balığı yada hasta balıkları ayırıp Karantina akvaryumuna alın. Sonra akvaryum ekipmanlarını ve suyu değiştirin. Ekipmanları temiz suyla temizleyin

Akvaryuma tekrar eşyaları dekorları, ekipmanları temizledikten sonra koyun ve klorsuz su ekleyin. Hasta balığa uygun ilaçlarla tedaviyi yapın. Yüzgecin uç kısmında püsküllenme varsa antibakteriyel ilaç kullanın. Yüzgecin genelinde erime ve beyazlaşma varsa antibiyotik kullanın. Bu durumda yüzgeçte delikler de oluşabilir. Akvaryuma fazlaca havalandırma sağlayın. Çünkü kullandığınız ilaçlar oksijeni azaltır. Birkaç gün içinde balığınızın durumunda gözle görülür iyileşme olur. Balığınız yeme ilgi duymaya ve daha aktif yüzmeye başlar. Bir tavsiye olarak bu hastalıkta metilan mavisi de artı olacaktır. Benim anlatabileceklerim bu kadar umarım faydam dokunmuştur. Evde kalın. Sağlıklı kalın
Herkesi tekrardan ve tekrardan sonsuz bir saygı ve sevgi içerisinde selamlıyorum. Umuyorum ki sizlerde geçirdiğimiz bu zor Corona (Covid - 19) Döneminde evlerinizde kalıyor , sakin bir şekilde rahat ve güzel günlere kavuşma umudu ile bekliyorsunuzdur . Bugünlerde git gide evde kalmış olmanın vermiş olduğu sıkıntı ile iyiden iyiye ekran başında vakit geçirmeye başladım. Muhtemelen benimle aynı durumda olan siz değerli okurların zamanını bir nebze de olsa bilgi dolu geçirebilmesi için elimden geleni yapacağım.

Bugün ele almış olduğumuz başka bir canlı grubu ise belik de tatlı su canlılarının en geniş ailelerinden olan tetra ailesine tabi olmakta olan Trans Genetik Tetralar .

Adından da anlaşılabileceği gibi doğada kar beyazı renklerde bulunan ve bedensel olarak da silver dolarlara benzeyen bu canlılar şüphesiz ki bu yılın en trend balıklarından, bu balıklar ortalamanın biraz üzerinde ki fiyatlandırmalarına rağmen çeşitli varyeteleri ve kendini son derece fark ettiren renkleri ile tabiri caiz ise kendi kendini satan bir canlı türü. Ebatlarının fiyatlandırmaya herhangi bir etkisi olmaması biz hobicileri bir miktar üzse de sizlere şu bilgiyi verebilirim. Bu canlıların üreme organları üzerinden genetik varyeteleri değiştirildiği için gelecek nesiller için de aynı renkler , desenler ve yüzgeç yapıları oluştuğunu sizlere direkt olarak belirtebilirim. Kimi kesimler tarafınca üretimine imkansız gözü ile bakılan bu dostlarımızı aslında amatör olarak da üreten çok sayıda insan var tabi ki işin artık ehli olmuş üreticiler bu şekilde genetiği ile oynanmış balıklara karşı kendi emeklerine yapılan bir saygısızlık olarak nitlendirse ve bu şekilde davransa da , bu balığın yoğun bir talep görmesinin önüne geçememiş gibi gözüküyor. Her daim bahsetmiş olduğum gibi yine trans gentik tetralar ile ilgili sıkıcı bilgileri farklı bir yazı da (malum olan kelime kısıtlamasından dolayı ) bahsedeceğim . Tetra grubunda ki canlıların doğal olarak pek çok farklı Latince adı bulunurken bu doğal olmayan tür hakkında herhangi bir bilgi araştırmasında bulunmak hayli zor . Bunun da en bariz sebebi herhangi bir Latince adı bulunmaması. Ya da varsa da ben bilmiyorum bu konu da bilgi sahibi olan varsa, ve bu bilgiyi benimle paylaşırsa son derece bahtiyar olurum . Trans Genetik Tetralar uzun bir süre boyunca adından ötürü uzak durmak istediğim hastalıklı bir tür izlenimi bıraksa da bende sevgili kardeşimin yoğun isteği üzerine akvaryumumuza dahil ettikten sonra son derece sevdiğim , yıldızlarımızın barıştığı bir canlı olmayı başardı . Bu anlamda bir miktar geç de tanışsak uzun bir süre ayırlmayacağa benziyoruz . Kelime kısıtlamasının sonlarına gelmemden dolayı yazımı tekrardan bölüyorum ve ilk bölümü noktalıyorum hepinizi bir kez daha selamlar en içten dileklerimle hayırlı bir ramazan geçirmenizi dilerim .

Sürç-i Lisan Ettiysek affola ! !
Kütahyadaki sayılı petshoplardan.Ürün çeşitliliği çok fazla.

Merkezde sevgi yolunda.Benim hobi alanim balık. Balık adına malzeme çeşitliliği çok fazla.Hayvanlara göre ayrı katagorilendirilmiş.Fiyatlar konusunda yem tarzı şeylerin fiyatı normal fakat ekipman fiyati bana göre pahali
Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında Anadolu'da yetişen âlim ve velîlerin büyüklerinden olup "Somuncu Baba" lakabıyla bilinmektedir. Ayrıca Şeyh Hâmid-i Veli, Şeyh Hâmid-i Aksarayî olarak da bilinir. 1349 yılında Kayseri'de doğmuştur. Bu değerli büyüğümüzün ismi Hâmid olup babasının ismi ise Şemseddîn Mûsâ'dır.

Somuncu baba denmesinin sebebi ise Şeyh Hâmid-i Veli hazretlerinin ekmekçilik yapmasıdır. Anadolu da ekmeğe somun da dendiği için Ekmekçi Baba anlamında Somuncu Baba denilmiştir.Somuncu Baba’nın ekmekçilik yapması, bir ahi geleneğinin devamı sayılabilir. Zaten bazı yerlerde ve kaynaklarda Ekmekçi Baba olarakta anılmaktadır. Hayatı ve yaşantısı araştırılmaya, öğrenilmeye, uygulanmaya değer çok kıymetli bir evliyadır. Zamanının en meşhur ders verenlerinden okumuş, tabii ve müspet ilimleri elde etmişti. Lakin aradığı kalp huzurunu ve fikri kanaati bir türlü elde edemeyince Şam’a kadar gidip Beyazıd-i Bestami Hazretleri'nin dergâhına inmişlerdir. Bu seyahat Hâmidüddin Hazretleri'nin fikir ve tasavvufi hayatının başlangıcıdır. Orada pekçok velînin sohbetlerine katılmıştır.

Yapılan araştırmalar Somuncu Baba hazretlerinin Aksaray’da öldüğü ve orada defnedildiği şeklindedir. Darende’de Somuncu Baba hazretlerinin makamının bulunduğu her ne kadar doğru ise de, mezarı orada değildir. Ancak, Yunus Emre’nin mezar sayısının onu bulması, nasıl Anadolu halkı tarafından benimsendiğinin göstergesi ise, Somuncu Baba hazretlerinin iki mezara sahip olması, aynı iltifatın bir başka örneğini teşkil eder mahiyettedir. 

Velayet sırrını Hacı Bayram’a teslim eden Ebû Hâmid Hazretleri, 20 Eylül 1412 tarihinde, kendi tabiriyle ‘’bu, çilesi bol dünyadan’’ ayrıldı. Mezarı, halen Aksaray’da sevenlerince ziyaret edilmektedir
bir çok markanın fabrika satış mağazalarının olduğu markaları çok ucuza alabildiğiniz yerler vardır ayrıca ülkemizin en büyük limanı da tekirdağda yapımı devam eden Barbaros limanıdır. Uçmak dere ve köyü de muhteşem güzellikte bir doğa ve denize sahiptir.
Evet arkadaşlar size kütahyadaki bir tostçuyu yorumluyacam. Bu tostçuyu hastaneye giderken keşfettim. Dükyanın önünden gecerken kokusu geldi ve dikkatimi çekti. Girip karışık tostundan yedim. Yediğim en iyi tostlardan biri olabilir. Tostu bol malzemeliydi. Malzemeden kaçınmamış. Çok güzel bir tostu. O taraflara gittiğimde kesin uğrarım. Tiriyakisi oldum diyebilirim. Eğer yolunuz düşerse kesinlikle denemenizi tavsiye ederim.
Yeni Corona Virüs COVID-19 Nasıl Bulaşır?

Yeni corona virüs COVID-19 solunum yoluyla havadan ya da temas yoluyla bulaşabiliyor. Bu yüzden de solunum yoluyla bulaşmaları önlemek için özelikle enfekte olmuş hastaların etraflarına virüs yaymamaları amacıyla maske takmaları gerekiyor. Herhangi hapşırma, öksürme, nefes verme esnasında bulaşabilen COVID-19 corona virüs yayılımını engellemek için mümkün olduğunca tek kullanımlık mendillere hapşırıp mendili atmak, eğer yanımızda mendil yoksa dirseğimizin iç tarafına doğru öksürmek/hapşırmak gerekiyor. Ayrıca temas yoluyla virüs bulaşmasını engellemek için elleri 20 saniye boyunca sabunla yıkamak gerekiyor. Sabunun olmadığı hallerde ise 80o üstü derecelerde kolonya, el antiseptiği ve dezenfektan kullanımı da uygun davranış şekilleri arasında yer alıyor.

Tabi ki maske kullanımı, elleri yıkama, dezenfektan kullanma gibi yöntemlerin hepsi virüse karşı alınabilecek önlemler arasında yer alıyor ancak hastalıkla en iyi mücadele hastalığa yakalanmamaktır. Bu da tüm dünyanın alarm durumuna geçtiği ve ülkemizce de okulların tatil edilmesi, toplu namazlara ara verilmesi, tüm liglerin ertelenmesi gibi tedbirler aldığı bu günlerde mümkün olduğunca evden dışarı çıkmamak yoluyla mümkün olabilir.

Özellikle son günlerde corona virüse karşı alınan tedbirler kapsamında toplu taşıma araçlarının kullanımı azalmış, kalabalık ortamlara dahil olma alışkanlığı eskiye oranla düşüş göstermiş ve bazı işletmeler tarafından iş yerlerinin bir süre açılmama kararı alınmıştır. Home office şeklinde evden çalışılabilecek sektörlerde ise çalışanlar arasında dönüşümlü olarak ya da tüm ekip şeklinde evden çalışma sistemine geçilmiştir. Ülkemizin ve tüm dünyanın bu sıkıntılı günleri de en kısa zamanda atlatmasını diliyoruz. Birey olarak lütfen üzerimize düşeni yapalım ve zorunda kalmadıkça evimizden dışarıya adım atmayalım, kişisel hijyenimize özen gösterelim.
Sakarya Türkiye’de model olacak

Uygulamalı Tarım ve Çiftçi Eğitim Merkezi’nde çalışmalar başladı

Uygulamalı Tarım ve Çiftçi Eğitim Merkezi için çalışmaların başladığını açıklayan Başkan Ekrem Yüce, “Erenler Alancuma’da 500 dönüm alan üzerinde hayata geçireceğimiz proje ile şehrimiz tarım geleceğine en özel çalışmayı hediye edeceğiz. Ekiplerimiz bölgede dolgu ve çevre düzenleme çalışmalarını sürdürüyor. 100 dönümü mera olarak kullanacağız. Çok kısa süre içerisinde de meralar hazır hale gelecek. Ayrıca projemiz tamamlandığında Sakarya’da tarım profesyonel olacak” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, Erenler Alancuma’da hayata geçirilecek Uygulamalı Tarım ve Çiftçi Eğitim Merkezi’nde çalışmaların başladığını duyurdu. 500 dönümlük alan üzerinde etaplar halinde hayat bulacak çalışmaya ilişkin projeyi hazırlayıp, kamuoyu ile paylaştıklarını belirten Başkan Ekrem Yüce, Uygulamalı Tarım ve Çiftçi Eğitim Merkezi ile tarımsal kalkınmaya büyük bir eserle katkı sunacaklarını söyleyerek, projenin Türkiye’de model olacağını ifade etti. Başkan Ekrem Yüce’ye Genel Sekreter Yardımcısı Bedrullah Erçin, Tarımsal Hizmetler ve Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanı Yusuf Çelebi eşlik etti.

Etaplar halinde hayata geçirilecek

Başkan Ekrem Yüce, “Erenler Alancuma’da 500 dönümlük alanda inşa edeceğimiz Uygulamalı Tarım ve Çiftçi Eğitim Merkezimizde çalışmalarımızı başlattık. Etaplar halinde hayata geçireceğimiz proje bölgenin en kapsamlı tarım projesi olmasının yanı sıra eğitici bir misyonu da üstlenecek. Proje ile öğrencilerimize tarım ve hayvancılık konusunda bilgiler sunacak, tarım alanında alışan herkesi daha fazla bilgi sahibi, alanında profesyonel kişiler haline getireceğiz. Gençlerimize tarımı özendireceğimiz projede seyir terasları, sanal gözlüklerle hayvan bakışları, tarımın tarihi, gözlem kulesi ve birçok sosyal donatı alanı yer alacak. Projede yer alacak konferans ve dijital eğitim merkezinde ise eğitim faaliyetleri gerçekleştirebileceğiz” dedi.

Tarımsal kalkınmanın en önemli sacayağı

Başkan Ekrem Yüce, “Ekiplerimiz bölgede dolgu ve çevre düzenleme çalışmalarını sürdürüyor. 100 dönümü mera olarak kullanacağız. Çok kısa süre içerisinde de meralar hazır hale gelecek. Projemizin içerisinde geleneksel köy evleri yer alacak. Tarımsal kalkınma hamlemizin en önemli sacayaklarından biri olan Uygulamalı Tarım ve Çiftçi Eğitim Merkezi’mizde ayrıca tarım ve bioçeşitlilik müzesi, sera, botanik bahçe, açık hava tiyatrosu, uygulamalı eğitim veren bir labirent, tıbbı ve aromatik bitkiler bahçesi, at haraları ile manej ve özel köpek eğitim alanı yer alacak. Şehrimize tarım alanında farklılık katacağını düşündüğümüz proje ile çiftçilerimize profesyonel anlamda yardımcı olacağız hem de genç neslin tarımla buluşmasına aracı olacağız” dedi.

Marmara Bölgesi Sakarya Haberi. Uygulamalı Tarım ve Çiftçi Eğitim Merkezi’nde çalışmalar başladı