Aksarayın merkezinde bulunan ulaşımı kolay görenlerin dikkatini celbeden harika bir tarihi mekan. 1336 yılında karamanoğullarından yahşi bey tarafından yaptırılan medrese görenleri kendine hayran bırakıyor. Medresenin içinde geniş bir avlu bulunuyor. Selçuklu mimarisini üzerinde güzelce sergilemektedir zinciriye medresesi. Medresenin yapımında tüf ve yerel kesme taş kullanılmış. Medresenin bir diğer farklı özelliği ise yapılış şekli itibari ile adeta bir kale görüntüsünde olmasıdır. Yine aksarayın en büyük değerlerinden olan Cemaleddin Aksarayi bu medresenin müderrislerindendir. Bu medresede birçok ilim irfan sahibi zat yetişmiş olup Türk İslam medeniyetinde söz sahibi olmuştur. Anadoluya adeta ışık olan bir medresedir. Medrese Osmanlı Devletinin son zamanlarında hapishane olarak kullanılmış. Daha sonra yani günümüze yakın bir zamanda müze olarak kullanılmıştır. Ben hatırlıyorum müze olduğu zamanları medrese zaten çok büyük duvarları ve mimarisi ile içeriye adım attığınız an sanki 1300 lü yıllara gidiyorsunuz. İnsan o zaman oradan hiç ayrılmak istemiyor. İlkokulda iken müzeyi gezmeye gitmiştim. Hatta bir mezar vardı çok garip hissetmiştim ama kime aitti bilmiyorum. O kadar geniş ki avlusu ve avluyu çevreleyen kolonlar o kadar büyük ki arkadaşlarımla gittiğimde bir uçtan diğer uca geçen arkadaş küçülüyordu giderek. Sonraları müze taşındı belli bir süre boş kaldı. Sonra lise zamanlarımda kafe olarak kullanıldı. O zaman hiç çıkmazdım o kafeden sabah akşam orada oturup çayımızı kahvemizi içer muhabbet ederdik. Eskiler ilim irfan tahsil etmiş bizler keyif etmişiz şimdiki zamanın kısa özeti sanki. Şimdilerde ise belediye farklı etkinlik ve çalışmalar için kullanmakta. Ziyaret edip o tarihi kültürel havayı özünüzde hissetmenizi tavsiye ederim.