Şanlıurfa - Şanlıurfa - Tarihi Mekan

Göbeklitepe

Göbeklitepe, Göbeklitepe tarihi ve Göbeklitepe Ören Yeri hakkında deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz.

Bundan birkaç hafta önce (ki havaların daha soğuk ve yerde kar olduğu aylara tekabül ediyor) Göbeklitepe bölgesinde bulunan, eserleri korumak için tasarlanmış çatı örtüsünün yetersiz kaldığını, Avrupa Birliği’nin desteklediği fonun güçlendirilmesinin uygun olacağını anlatan bir yazı okumuştum  Arkeofili ’de. Paylaşılan bilgilere göre Göbeklitepe’de açığa çıkarılan eserlerin korunması için planlanmış olan koruma çatısı eserlerin tamamını kaplamadığından dolayı, açıkta kalan sütunların yağan kar ve yağmurdan zarar görebileceği belirtiliyor. Çünkü yağışlarla beraber akan sular yavaş yavaş binlerce yıllık taşların arasındaki çatlaklara girecek ve zamanla bu çatlakların büyümesine ve bir süre sonra kırılmalarına sebep olacak. Hatta bölgedeki yoğun rüzgar olaylarının da yine eserlere zarar vereceğinden bahseden bilim insanları var. Bu yüzden umarım gerekli önlemler en kısa sürede alınır ve tarihi yapıların karşılaşmış olduğu bu erezyonun önüne geçilir.

Göbeklitepe’nin ortaya çıkarılması ve tarihle ilgili bildiğimizi birçok şeyi değiştirebilecek kadar eski ve gizemli olması bence ülkemizin tarih ve medeniyet beşikliği noktasında ne kadar zengin olduğunu bir kez daha göstermiş oluyor. İşte bu açıdan tüm dünyanın yaptığı gibi ben de Göbeklitepe’yi ve burada öğreneceğimiz tarihi bilgileri çok önemsiyorum. Özellikle 2019 yılının Türkiye tarafından Göbeklitepe yılı ilan edilmesini çok yerinde bir karar olarak görüyorum. Hatta Atiye dizisiyle Göbeklitepe tanıtımına katkıda bulunulmasını da beyaz perde ile tarihin, sanat ile bilimin bir araya gelerek Göbeklitepe Ören Yeri’nin bilinirliğinin daha geniş kitlelere ulaştırılması noktasında başarılı buluyorum. Özellikle genç öğrenci kardeşlerimizin, öğretmenlerimizin ve toplumdaki diğer bireylerin böyle bir zenginliğe sahip olduğumuzdan haberdar olmaları gerçekten elzem bir durumdu. Bu arada öğretmenlere müze girişlerinin ücretsiz olması da yine bu konuda atılmış güzel ve mantıklı bir adım bence.

Göbeklitepe Ören Yeri’ne gitmeyenler, özellikle tarihe ve tarihi yapılara ilgi duyanlar mutlaka  Şanlıurfa  taraflarına gittiklerinde buraya uğramalılar. UNESCO listesinde yer alan, Türkiye’nin ve Avrupa Birliği’nin ve hatta dünyanın üzerinde çokça durduğu bu yapı belki de bilim insanlarının dediği gibi bugüne dek bildiğimiz tüm ezberleri bozacak. Tabii ne yazık ki tüm dünyaya yayılan koronavis Covid-19 salgını yüzünden turizm, müzeler, gezi turları ve tarihi eserler de olumsuz yönde etkilendi. 30 Nsan 2020 tarihine kadar tüm müzeler ve ören yerleri ziyarete kapalı diye biliyorum. Şu an için seyahat konularında yaşanan kısıtlama ve hastalığın hızlı bulaşıcı özelliğinden dolayı herkesin mümkün olduğunca evde kalmayı tercih etmesi gibi sebeplerden dolayı bir süre daha Göbeklitepe’ye gitmek pek olanaklı değil gibi görünüyor. Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sağlamış olduğu sanal müzeler hizmeti ile somut olarak Göbeklitepe’ye gitmeseniz de üç boyutlu resimlerle cihazınızın ekranında bölgedeki yapıları görecek şekilde gezinti yapabiliyorsunuz. Aşağıdaki adresle Göbeklitepe Sanal Müzesi’ni ve diğer bazı sanal müzeleri ziyaret edebilirsiniz:

 Göbeklitepe Ören Yeri Sanal Müze, Şanlıurfa 

 Kurtuluş Savaşı Müzesi Sanal Müze, Ankara 

 Cumhuriyet Müzesi Sanal Müze, Ankara 

 Anadolu Medeniyetleri Müzesi Sanal Müze, Ankara 

 Etnografya Müzesi Sanal Müze, Ankara 

 Efes Müzesi Sanal Müze, İzmir 

 Trova Müzesi Sanal Müze, Çanakkale 

 Gazi Müzesi Sanal Müze, Samsun 

Netflix’te yayınlanmaya başlayan “Atiye” dizisiyle Göbeklitepe’nin tanıtımına katkıda bulunulması amaçlanmış. Bence gayet güzel proje ama keşke geçen senenin başında çekilmiş olsaydı. Çünkü malum olduğu üzere geçen sene yani 2019 yılı Türkiye tarafından Göbeklitepe yılı olarak ilan edilmişti.

Göbeklitepe gerçekten beni çok heyecanlandırıyor. Yıllardır tarihe dair doğru bildiğimiz bazı şeylerin yanlış olma ihtimali doğdu. Üstelik bugüne kadar Göbeklitepe’de ortaya çıkarılan kalıntılar, ören yerinin tamamına göre çok küçük bir oranda kalıyor.

Benim en çok ilgimi çeken nokta bölgede bulunan sütunların üzerindeki hayvanlarla Kızılderililerin totemleri üzerindeki şekillerin büyük benzerlik taşıması. Göbeklitepe’deki sır perdesi aralandıkça daha yeni şeyler öğrenip daha çok şaşıracağımıza inanıyorum.
Göbeklitepe, Şanlıurfa’nın merkezine yaklaşık 15 km mesafede bir ören yeridir. Göbeklitepe’yi dünyadaki diğer tarihi eserlerden farklı kılan şey ise, burada bulunan kalıntıların günümüzden 12 bin sene öncesine tarihlenmesi ve insanoğlunun yerleşik hayata geçişine dair en eski kanıtları bulundurması.

Göbeklitepe’deki kazılar sonucunda yaklaşık 5 metre yüksekliğinde tek parçadan oluşan “T” şeklindeki çok büyük taşlar ortaya çıkarıldı. Kocaman taşların belirli bir düzen içinde yerleştirilmesiyle oluşturulmuş bu tarihi yapılar arkeoloji dünyası için büyük önem teşkil ediyor. Üstelik çeşitli radar ölçüm cihazlarıyla toprak altında tespit edilen yapılar da göz önünde bulundurulduğunda, Göbeklitepe’de bugüne kadar çıkarılan yapılar çok küçük miktardadır diyebiliriz.

Buradaki devasa kayaların üzerinde birtakım hayvan figürleri mevcut. Özellikle kayaların en üstünde bulunan hayvan figürlerinin, bölgeyi koruyan muhafızları temsil ettiği düşünülmekte. Ancak yine de Göbeklitepe’nin gizemi henüz çözülebilmiş değil.

Göbeklitepe’deki hiçbir yapıda metal madde kullanılmamış. Çanak çömleksiz neolitik döneme iliştirilen Göbeklitepe’nin, bir zamanlar ibadet alanı olarak kullanıldığı düşünülüyor. Ayrıca, buradaki yapılar ve yapı alanı o kadar büyük ki, tüm ören yeri göz önüne alındığında, Göbeklitepe’nin inşası sırasında yaklaşık bin kişinin çalıştığı tahmin ediliyor. O dönem için, avcı toplayıcı yeteneklerle bu kadar kişinin doyurulamayacağı da düşünüldüğünde yerleşik tarıma geçişin dünyadaki ilk örneklerini burada gördüğümüzü söylemek mümkün. Bölgede tespit edilen başak fosillerinin DNA’sı incelendiğinde de bugünkü buğday bitkisinin atası sayılabilecek yakınlıktaki DNA verileriyle karşılaşılması, bunu doğrular nitelikte.

Göbeklitepe Ören Yeri tüm bu özellikleriyle bütün dünyanın dikkatini çektiği içindir ki dünya çapında bestseller olan Yuval Noah Harari’nin Hayvanlardan Tanrılara – Sapiens kitabında da adı geçmektedir. Yine aynı şekilde sahip olduğu önemden dolayı 2019 yılı, Türkiye tarafından Göbeklitepe Yılı olarak ilan edilmiştir.

 Kültür ve Turizm Bakanlığı bilgilendirme sayfası 1 

 Kültür ve Turizm Bakanlığı bilgilendirme sayfası 2